Hükümetin çözüm süreci adı altında yürüttüğü politikalar ve verilen tavizlerle şımartılan HDP ve KCK’nın “süresiz halk direnişi” çağrısı üzerine, terör yandaşları Türkiye’yi yangın yerine çevirdi.

“Türk Milliyetçileri iktidara geldiği gün, bugün sokaklarda ortalığı yakıp-yıkarak; insanlarımızı tehdit ederek propaganda yapan PKK terör örgütü mensupları IŞİD terör örgütünü mumla arayacaktır. Adı ne olursa olsun hiçbir terör örgütü milletimizi tehdit edemeyecek; Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarına yaklaşma cüretini dahi gösteremeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör örgütlerinin cirit attığı; kirli oyunların sahnelendiği bir coğrafyada asla ve asla terör örgütleriyle iş birliği yapmayacak, milletinin menfaatlerini her şeyin ve herkesin üzerinde tutacaktır"

Bu çağrılar üzerine, bölücüler başta Diyarbakır olmak üzere, Batman, Adıyaman, Mardin, İzmir, Ankara, Malatya ve İstanbul’da sokaklara dökülüp, kamuya ait bina ve araçları yakıp yıktılar.

ÜLKÜ Ocakları İstanbul İl Başkanlığı tarafından dün yaşanan olaylarla ilgili yazılı bir basın açıklaması yapıldı.

İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından yapılan açıklamada şunlara yer verildi;

"IŞİD’in Ayn El Arab’a saldırısını gerekçe gösteren terör örgütü PKK yanlıları, İstanbul’da okul, otobüs, bankamatik, benzinlik, PTT şubesi ve sivil araçları yakarak aleni olarak bir şehir isyanı provası gerçekleştirmeye çalışmış özellikle Ülkü Ocaklarımızın bulunduğu binalara saldırılmak istenmiş ancak, duyarlı yüce Türk vatandaşı tarafından engellenmiştir.

Hükümetin destekleyerek palazlandırdığı 2 terör örgütünün birbirine düşmesi sonucunda yaşanan hadiseler Türk milletini asla ilgilendirmemektedir.

Kaos ortamından yararlanmak isteyen terör örgütü mensupları provakasyona üniversitelerden devam etmek istediği açıkça ortadadır. Türk Milleti’nin huzurunu bozmak isteyen kalleşlere geçit vermemeli ve bu kişileri tespit ederek adaletin önüne çıkarmalıdır.

Bu süreçte bizlere düşen tek bir görev vardır, o da milletimizin oy verdiği hükümetin ne kadar acz içinde olduğunu yine milletimize gösterebilmektir.

Türk Milliyetçileri iktidara geldiği gün, bugün sokaklarda ortalığı yakıp-yıkarak; insanlarımızı tehdit ederek propaganda yapan PKK terör örgütü mensupları IŞİD terör örgütünü mumla arayacaktır. Adı ne olursa olsun hiçbir terör örgütü milletimizi tehdit edemeyecek; Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarına yaklaşma cüretini dahi gösteremeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör örgütlerinin cirit attığı; kirli oyunların sahnelendiği bir coğrafyada asla ve asla terör örgütleriyle iş birliği yapmayacak, milletinin menfaatlerini her şeyin ve herkesin üzerinde tutacaktır"

MHP'Lİ YENİÇERİ: TÜRKİYE'Yİ SORUMLU TUTMAK NANKÖRLÜK

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Kobani'de yaşananlardan Türkiye'yi sorumlu tutmanın nankörlük olduğunu söyledi.

 Yeniçeri, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında IŞİD bahanesiyle düzenlenen gösteriler ve yaşanan olayları değerlendirdi.

 Türkiye'nin Suriye'den kaçan Kürt sığınmacıları korumak, barındırmak ve doyurmak için canhıraş mücadele verdiğini ifade eden Yeniçeri, TSK'nın da bir yandan sığınmacıları korumak diğer yandan sınırı korumak gibi zor bir görev üstlendiğini belirtti.

Sınırın Türkiye tarafında ise asker taşlandığını, okulların yakıldığını, sokakların ateşe verildiğini anlatan Yeniçeri, "Bu somut bir samimiyetsizliktir. Yapılanların bir adı vardır, o da riyakar hainliktir" dedi.

 Ak Parti'nin gerçekleri göremediğini ya da terör örgütünün eylemlerini çözüm süreci adına görmezden geldiğini savunan Yeniçeri, terör örgütünün bu süreçte bütün faaliyetlerini silah kullanmadan serbestçe yapma imkanına kavuştuğunu söyledi.

Yeniçeri, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında IŞİD bahanesiyle düzenlenen gösteriler ve yaşanan olayları değerlendirdi.

Türkiye'nin Suriye'den kaçan Kürt sığınmacıları korumak, barındırmak ve doyurmak için canhıraş mücadele verdiğini ifade eden Yeniçeri, TSK'nın da bir yandan sığınmacıları korumak diğer yandan sınırı korumak gibi zor bir görev üstlendiğini belirtti.

Sınırın Türkiye tarafında ise asker taşlandığını, okulların yakıldığını, sokakların ateşe verildiğini anlatan Yeniçeri, "Bu somut bir samimiyetsizliktir. Yapılanların bir adı vardır, o da riyakar hainliktir" dedi.

 Ak Parti'nin gerçekleri göremediğini ya da terör örgütünün eylemlerini çözüm süreci adına görmezden geldiğini savunan MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri, terör örgütünün bu süreçte bütün faaliyetlerini silah kullanmadan serbestçe yapma imkanına kavuştuğunu söyledi.

 Yeniçeri, olayların sorumlusunun terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan ve KCK yürütme konseyi olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

 "Kobani'yi bahane eden PKK, 'fırsat budur' diyerek ayaklanma girişiminde bulunmuştur. 180 bin Kürt mülteciyi birkaç gün içinde ülkesine kabul eden, bölge insanına her türlü sivil, siyasi ve insani desteği veren Türkiye'yi, Kobani'de olup bitinden sorumlu tutmak tam bir nankörlüktür. PKK iç savaş çıkarmaya çalışıyor. Milli simgelere, Türk Bayrağına, Atatürk'e ve kamu binalarına saldırmalarının sebebi budur. Halkın arasına karışarak barikat kuranların, molotofkokteyliyle araçları yakanların, pusularda kahraman kesilenlerin Kobani'de düştükleri durum ortadadır. AKP, süreç zarar görür diye terörist unsurlara müdahale etmemekte, suça karışanları yargı önüne çıkarmamaktadır. Türkiye sürekli tehdit ediliyor çünkü müsait bir iktidar var. Bu iktidar, her aşamada Türkiye'nin tehdit edilmesini sineye çekmektedir."

 Yeniçeri, sağduyu çağrısında da bulunarak, "Yurttaşlar, sokakları ateşe veren teröristlerle Kürt vatandaşları birbirinden ayırmalıdır. Bin yıllık kardeşliği bozmaya çalışanlara fırsat verilmemelidir. Türkiye'nin her zamankinden daha çok sağduyuya ve ferasete ihtiyacı vardır" diye konuştu.

 Halkın güvenlik güçlerine güvenmesini isteyen Yeniçeri "Kimse PKK, HDP ve İmralı'nın provokasyonlarına gelmemelidir" dedi.

 Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yeniçeri, "KCK'nın eylemcilerin sokaktan çekilmemesini isteyen açıklama yaptığının" belirtilmesi üzerine, "Bu, halkı suç işlemeye, devlete karşı isyana teşviktir. Hükümetin 'çözüm süreci' diyerek bu açıklamaları görmezden gelmesi, bunları şımarttı. Bunlar çizmeyi aştı" diye konuştu.

 Devletin vatandaşının canına, malına, ırzına sahip çıkması gerektiğini her yerde güvenliğin sağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Yeniçeri, "Aksi halde vatandaş kendi can güvenliğini sağlamak durumunda kalır ki bu iç çatışma doğurur" dedi.

 Çözüm sürecinin Türkiye'yi getirdiği noktanın yaşanan olaylar ve sokağa çıkma yasağı olduğunu belirten Yeniçeri, olayların daha kötüye gitmemesi temennisinde bulundu.

Yeniçeri, MHP tabanına ve millete bir çağrıları olup olmayacağının sorulması üzerine, "Tabanımızı ve milleti kavgadan, sokak hareketlerinden uzak durmaya çağırıyoruz. PKK'nın istediği iç çatışmadır" diye konuştu.

HDP ve KCK’nın “süresiz halk direnişi” çağrısı üzerine, terör yandaşları Türkiye’yi yangın yerine çevirdi

HDP MYK toplantısından sonra yapılan “acil eylem çağrısı”nda, “Halklarımızı sokağa, alan tutmaya çağırıyoruz” denilirken, KCK da, “Milyonlar sokaklara aksın, sınır insan seline dönüşsün, halkımız IŞİD çetelerine, uzantılarına ve destekçilerine hiçbir yerde yaşam şansı tanımasın” şeklindeki açıklaması ile kitleleri isyana çağırmıştı.

Bu çağrılar üzerine, bölücüler başta Diyarbakır olmak üzere, Batman, Adıyaman, Mardin, İzmir, Ankara, Malatya ve İstanbul’da sokaklara dökülüp, kamuya ait bina ve araçları yakıp yıktılar. Terör yandaşları, polise de taş, sopa ve molotof bombaları ile karşılık verdi. Muş’un Varto İlçesi’nde bir kişi öldü. Yurt genelindeki olaylarda ise birçok yaralı var.

IŞİD’i bahane eden terör yandaşları yakıp yıkmaya devam ediyor. Bölücüler, Diyarbakır’da bir öğrenci yurdu ve İdil’de bir ilköğretim okulundaki Atatürk büstleri tahrip edildi. Genelkurmay’dan yapılan açıklamada, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde de Atatürk İlköğretim Okulu’ndaki Türk bayrağı indirilerek yakıldı.

HDP ve terör örgütü KCK’nın isyan çağrısının ardından IŞİD’in Suriye’deki saldırılarını bahane eden bölücü örgüt yandaşları, başta İstanbul olmak üzere çeşitli kentlerde ortalığı yakıp yıktı. İstanbul’da belediye otobüsü, iş yerleri ateşe verilirken göstericiler polisle çatıştı. Bir polis açılan ateşle bacağından yaralandı. Kadıköy’de Boğa heykelinin bulunduğu meydanda toplanan grupları uyaran çevik kuvvet ekipleri TOMA ve gazla müdahale etti. Müdahale sırasında avukat Tamer Doğan başından yaralandı.

Sultangazi ilçesinde DBP binası önünde toplanan terör örgütü yandaşları, Cebeci Caddesi’nden AKP İlçe Binası’na bebek katili Abdullah Öcalan posterleriyle yürümek istedi. Yaklaşık 500 kişi yolu trafiğe kapattı. Polis grubun yürümesine izin vermeyince gerginlik yaşandı. Gruptakilerden bazıları polise havai fişek, taş ve sopalarla saldırdı. Gazi Mahallesi’nde bir grup belediye otobüsünü ateşe verdi. Beyoğlu Dolapdere’de ise yüzleri maskeli bir grup, çöp konteynerleriyle yola barikat kurdu.

Esenyurt’ta toplanan grup, Esenyurt TEM bağlantı yolundan, TEM Otoyoluna inerek yolu bir süre trafiğe kapattı. Grup, İETT’ye ait 2 adet otobüs ve belediyeye ait bir çöp kamyonunu molotof bombası atarak ateşe verdi. Yanan 2 otobüs ve çöp kamyonu kullanılamaz hale geldi. Grup daha sonra Yenikent Mahallesi Doğan Araslı Bulvarına yöneldi. Grup yol üzerinde bulunan çok sayıda banka ve ATM cihazlarına zarar verdi. Bankaların camını kıran göstericiler, bir bankaların içindeki malzemelere de zarar verdi. Daha sonra benzin istasyonunda park halinde bulunan İETT’ye ait bir otobüse zarar verdikten sonra yol üzerinde bulunan bir otomobil ile park halindeki başka bir otomobili ateşe verdi. Kalabalık grup daha sonra Esenyurt Belediye binasının girişinde bulunan bekçi kulübesini ateşe verdikten sonra bir iş makinesini de yaktı.

Terör örgütü yandaşları İstanbul dışında da çeşitli kentlerde eylemlerini sürdürdü. Ankara  Kızılay’da Sakarya Caddesi’nde toplanan grup, burada IŞİD aleyhine sloganlar attı. Polisin, gösterinin “izinsiz ve yasalara aykırı” olduğunu belirterek, dağılmaları uyarısında bulunmasına gruptakiler taşlarla karşılık verdi. Eylemcilerin attığı taşlar, bazı polislerin ve gazetecilerin yaralanmalarına neden olurken, polis biber gazıyla müdahalede bulundu. Bazı göstericiler gözaltına alındı. Bölücüler, Diyarbakır’da da bir öğrenci yurdu ve İdil’de bir ilköğretim okulundaki Atatürk büstleri tahrip edildi.  Muş’un Varto ilçesinde tüm cadde ve sokaklarda barikat kurup ateş yakan gruba polis biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Bölücüler, müdahaleye taş ve molotof bombasıyla karşılık verdi. Çıkan olaylarda açılan ateş sonucu bir kişi öldü.

Mardin’in Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Nusaybin, Mazıdağı, Ömerli, Savur ilçeleri ile Van’ın Erciş ve Siirt’in Kurtulan ilçesinde ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Avusturya’nın Bregenz kentinde maskeli grup, Türkiye’nin Bregenz Başkonsolosluğuna saldırı düzenledi - İsviçre’de BM Cenevre Ofisi önünde toplanan PKK sempatizanları, üye devletlerin bayraklarının bulunduğu bölüme girerek Türk Bayrağı’nı indirmek istedi - Fransa’da IŞİD’in Kobani saldırıları protesto eden grup, Türkiye’nin Marsilya Başkonsolosluğuna molotof bombası saldırısı düzenlendi

Türk Bayrağına, Atatürk Büstlerine,  yapılan saldırıları kınıyoruz Türk Milleti ve Ülkücüler bunların hesabını er geç soracaklardır. Sudan bahanelerle Hükümete yapılan en ufak eleştiriyi hükümeti yıkmağa teşebbüs olarak değerlendirip dava açtıran yönetimin devlete karşı gerçek bir başkaldırı ve isyan teşebbüsü hakkında ne yapacağını merak ediyoruz.

Tüm bu olaylar karşısında ÜLKÜTEK olarak tüm Devlet Organlarını kendi varlığına, değerlerine, yapılan hain kışkırtıcı saldırıları düzenleyenlere karşı gerekli yasal yaptırımları uygulamaya çağırıyoruz. Türk Milletinin de, onun bağrından çıkan Ülkücülerin de bir sabrı vardır. Onu zorlamayın…